Sergi
KARATAY BELEDİYESİ’DEN “BALKANLARDA TÜRKOLOJİ ÇALIŞTAYI”

TÜRKOLOJİNİN TÜRKİYE’DEKİ ÖNDE GELEN PEK ÇOK İSMİ, TÜRKÇE VE TÜRKOLOJİNİN GÜNCEL MESELELERİNİ ELE ALDI

7 ÜLKE, 11 ÜNİVERSİTEDEN 90 TÜRKOLOJİ ÖĞRENCİSİ; ÇALIŞTAYA 35 BAŞLIKTA BİLDİRİ SUNDU

HASAN KILCA: TÜRKÇE, GELECEĞE YÜRÜYÜŞÜMÜZÜN ADI VE TEMİNATIDIR

HASAN KILCA: AMACIMIZ, TÜRKOLOJİ’DEKİ GÜNCEL SORUNLARIN TESPİT EDİLMESİNE VE ÇÖZÜM BULUNMASINA SUNULMASINA KATKI SUNMAKTIR

HASAN KILCA: DERİN KÖKLERİYLE OSMANLI GİBİ KOCA BİR MEDENİYETİ MEYDANA GETİREN TEK BİR GÖVDENİN KANATLARIYIZ

Karatay Belediyesi ve Saraybosna Yunus Emre Enstitüsü işbirliğinde Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna’da “Balkanlarda Türkoloji Çalıştayı” düzenlendi. Türkiye’nin yanı sıra Bosna Hersek, Macaristan, Sırbistan, Hırvatistan, Karadağ, Arnavutluk, Romanya ve Kuzey Makedonya'dan Türkoloji alanında görev yapan akademisyenler ile öğrenciler katıldığı programda Türkçe’nin ve Türkoloji’nin en güncel meseleleri ele alındı. Çalıştayda konuşan Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca; “

Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da düzenlenen “Balkanlar’da Türkoloji Çalıştayı”, “Balkanlar’da Türkoloji Çalışmalarının Dünü, Bugünü, Yarını” temasıyla yapıldı.

Karatay Belediyesi ve Saraybosna Yunus Emre Enstitüsü (YEE) işbirliğiyle düzenlenen çalıştaya; Türkiye’nin yanı sıra Bosna Hersek, Macaristan, Sırbistan, Hırvatistan, Karadağ, Arnavutluk, Romanya ve Kuzey Makedonya'dan Türkoloji alanında görev yapan akademisyenler ile öğrenciler katıldı.

DERİN KÖKLERİYLE OSMANLI GİBİ KOCA BİR MEDENİYETİ MEYDANA GETİREN TEK BİR GÖVDENİN KANATLARIYIZ

Çalıştayın açılışında konuşan Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, program çerçevesinde gönül coğrafyamızın en güzel ülkesinde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başladı.

Yunus Emre’nin “Gel gör beni aşk neyledi” dizesinde olduğu gibi, aşkın ve bilginin peşinden gitmenin kendilerini buraya kadar getirdiğine vurgu yapan Başkan Hasan Kılca; “Kültür; bilgiyle, bilgi ise dille inşâ edilir. Güçlü kültür için güçlü bilgiye, güçlü bilgi içinse güçlü bir dile ihtiyaç vardır. Köklü bir tarihe, zengin bir kelime dağarcığına ve oldukça geniş bir kullanım coğrafyasına sahip olan Türkçemiz, çok güçlü bir dildir. Bugün; eşsiz bir tarih inşa etmiş dilimizin, Türkçe’mizin hem hafızasının hem de muhayyilesinin ilmi düzeyde ele alınması amacıyla bir aradayız. Balkanlar, tarih boyunca kültürel çeşitliliğiyle ön plana çıkmış bir coğrafya olmasının yanında, Türk kültürünün ve mirasının zengin bir parçasıdır. Hatta Osmanlı’nın yani bizim varlık sebebimizsiniz desem en doğru şekilde ifade etmiş olurum. Osmanlı Devleti, Balkanlar ve Anadolu olarak iki önemli kanattan meydana geliyordu. İki önemli kanat diyorum çünkü siz ve biz; derin kökleri ile Osmanlı gibi koca bir medeniyeti meydana getiren tek bir gövdenin kanatlarıyız. İnancımız bir, değerlerimiz bir, kimliğimiz bir. Kısacası kültürümüz, mimarimiz ve özümüz bir. Bizi birçok konuda bir araya getiren pek çok ortak değerimiz var. Sınırlarımız olsa da Balkanlarla sınırsız bir gönül bağımız var. Bugün gerçekleştirdiğimiz bu programla bu bağımızı daha da güçlendiriyoruz” dedi.

AMACIMIZ, TÜRKOLOJİ’DEKİ GÜNCEL SORUNLARIN TESPİT EDİLMESİNE VE ÇÖZÜM BULUNMASINA SUNULMASINA KATKI SUNMAKTIR

Türkoloji’yi Türk Dili ve Edebiyatı ile kültürü üzerine yapılan çalışmaları kapsayan geniş bir disiplin olarak niteleyen Hasan Kılca, çalıştayı düzenlemelerindeki amacı da açıkladı.

Kılca, şunları aktardı; “Tarih boyunca fetihten fethe koşan ve fetihlerle birlikte adalet merkezli bir sistem inşa eden insanların hafızasını ve muhayyilesini şekillendiren Türkçe, bizim en önemli kimliğimizdir. Burada bir parantez açarak çok önemli bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. Karatay ilçemizde bulunan Savatra'da yaptığımız tarihi kazılarda üzerinde "Türk Oğlu" yazılı bir eser bir yazıt bulundu. Bu bulgu, Alparslan’dan önce de bu Anadolu topraklarında Türk varlığının olduğunu bizlere kanıtlamaktadır.     Bu, aynı zamanda, Türklerin tarihi ve kültürel varlığının derinliğini gösteren son derece değerli bir keşiftir. Dilimizin tüm zenginliklerini kucaklayan bir anlayışla Türkçemize sahip çıkmak hayati önemi haizdir. Bir milletin, en önemli birleştirici unsuru dildir. Dil birleştirici, bir araya getirici ve bir milleti oluşturan en kıymetli hazinedir.           Yani dil, toplulukları ve milletleri bir araya getiren ortak paydadır. Anlaşmayı, kaynaşmayı, birlikteliği ve bütünlüğü sağlayan temel unsurdur. Bugün başlayan çalıştayımızla da güzel Türkçe’mize başka bir pencereden bakıyoruz. Amacımız Türkoloji alanındaki temel güncel sorunları tespit edebilmek ve bu sorunlara çözüm önerileri sunulmasına katkı sunmaktır. Bu bakımdan Balkanlar, Türkoloji çalışmaları için bizlere benzersiz bir alan sunmaktadır. Zira burada, Türkçe’nin farklı lehçeleri konuşulmakta, Türk edebiyatının izleri sürülmekte ve Türk kültürüyle yoğrulmuş bir yaşam sürülmektedir. Yine çalıştayda bugüne kadar ortaya konmuş eserlerin yanı sıra, henüz üzerinde çalışma yapılmamış konular etraflıca değerlendirilecek; bu alanların geçmişi ve bugünü irdelenecek ve gelecekte yapılacak çalışmalara da ışık tutulacaktır. Bugün ele alacağımız konularla, Türkoloji üzerine yapılan çalışmaları bir kez daha değerlendirmiş olacağız ve yeni perspektifler sunarak hep birlikte inşallah yeni bir yol haritası çizmiş olacağız.

TÜRKÇEMİZ, GELECEĞE YÜRÜYÜŞÜMÜZÜN ADI VE TEMİNATIDIR

“Türk Dünyasının Ortak Değeri Türkçe” ana fikrinden yola çıkılarak, Türkçe’nin bir dünya dili olabilmesi için yapılması gerekenlerin tespit edilebileceği bir çalışma yürütüldüğünü hatırlatan Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Türk dünyasının en değerli ortak varlığının Türkçe olduğunun altını çizdi.

Başkan Hasan Kılca; “Biz Türkçe‘ye doğuyoruz. Tarihin eski çağlarından bu yana milli idrakimizin tecrübesini damıtarak en saf düşünce ifadesi olan Türkçe’ye doğmak, aynı zamanda bir kimlik inşası anlamına da gelmektedir. Yaşayan bir varlık olan dilimizi beslemek, korumak ve geliştirmek için Türkçemizin kullanımına özen göstermeyi sürdürmeliyiz. Dilimizi bütün özgünlüğüyle muhafaza etme mecburiyetimiz bulunuyor. Yani bizi biz yapan, milli irademizi çelikleştiren Türkçemiz, geleceğe yürüyüşümüzün adı ve teminatıdır. Türk milletinin binlerce yıllık tarihini ve gelecek tasavvurunu anlamak istiyorsak, Türkçemizin sırlarını da iyi anlamamız gerekmektedir. Bu çalıştayın,  tarihimizin, kültürümüzün ve Türkçemizin gelecek nesillere tüm özgünlüğüyle ve derinliğiyle aktarılmasına vesile olmasını diliyorum. Katkı vermekten mutluluk duyduğumuz bu güzel programa ev sahipliği yapan başta Yunus Emre Enstitümüz olmak üzere, hocalarımıza ve bütün katılımcılarımıza şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

BOSNA HERSEK’TE 7 BİN ÖĞRENCİ TÜRKÇE ÖĞRENİYOR

Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Faruk Berat Akçeşme, Türkçenin tarih boyunca iletişim, kültür ve mecmua dili olarak kullanıldığını aktardı.

Türkçenin bugün bir “kültür dili” olarak kullanıldığını belirten Faruk Berat Akçeşme şöyle konuştu; “YEE, Türkiye Maarif Vakfı’nın yaptığı güncel çalışmalar, bu bölgede Türkiye'den görevlendirilen akademisyenlerin çalışmalarıyla Türkçeye katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bosna Hersek'te Tuzla'da, Saraybosna'da, Mostar'da Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerimiz mevcut. Bu bölümlerde 100'e yakın öğrencimiz, lisans, yüksek lisans, doktora seviyesinde eğitim görüyor.”

Saraybosna Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Türkçe Koordinatörü Ersin Akbulut ise “Türkiye Yüzyılı” vizyonu doğrultusunda Türkçenin yüzyılın dili olacağına inandıklarını söyledi.

"Tercihim Türkçe" projesi kapsamında Bosna Hersek genelindeki 170 ilk ve orta dereceli okulda Türkçenin yabancı dil olarak tercih edildiğini bildiren Ersin Akbulut; “Yaklaşık 7 bin öğrencinin halihazırda Türkçe öğrendiği 'Tercihim Türkçe' projesi kapsamında 100 kadar Bosna Hersek'teki Türkoloji bölümlerinden mezun olmuş öğretmenimiz görev almaktadır. Hem Bosna Hersek hem de diğer ülkelerde sürdürülen çalışmalara ilham olan merkezimizde Türkoloji dünyasına büyük katkı sunacağını beklediğimiz programımızda sizleri ağırlamaktan onur duyuyoruz."

Türkçe’de fonetik, morfoloji, anlambilim, edimbilim, sözbilim, sözlükbilim, tercüme, öğretim, Türk edebiyatı, Türk halk bilimi, Türk kültürü, Balkan ülkelerinin dil politikaları, Türkçe öğretiminin güncel durumu ve ihtiyaçları gibi konuların ele alındığı çalıştayda ayrıca; 7 ülkede faaliyet gösteren 11 üniversiteden 90 Türkoloji öğrencisi, 35 başlıkta bildiri sundu.

 

 

Habere Ait Görsel İçerikler